Piyasalar diz çökertebilecek virüs

piyasalar-diz-cokertebilecek-virus-27012011

Piyasalar diz çökertebilecek virüs

2020'ye başlarken Çin'de bir grip türü gündeme geldi. Hastalardan alınan örneklerin incelenmesi sonucunda 7 Ocak’ta, hastalığa neden olan virusun SARS (2002) ve MERS (2012) gibi Coronavirus ailesinden olduğu anlaşılmış ve virusa Yeni Coronavirus 2019 (2019-nCoV) adı verildi. Virüs'ün ortaya çıkış hikayesi net değil. Ancak şunlar net bilgiler: Çin'in ilk biyogüvenlik Seviye 4 labaratuvarı Wuhan'da Ocak 2018'de açıldı. 5 Nisan 2018'de, Çin Bilimler Akademisi Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü'nün  yeni bir koronavirüs türü keşfettiği haberlere çıktı. 2019-nCOV, geçen hafta dünyaya bilimsel olarak gösterildi. Ulusal Biyoteknoloji Merkezi (NCBI)'da virüsün genetik bilgilerinin; Yarasa SARS benzeri koronovirüsler olan bat-SL-CoVZC45, bat-SL-CoVZXC21 ve Rs 4231 strainine %98-99 benzediği görüldü. Bu yüzden, Askeri labaratuarda yapılan genetik modifikasyonların kontrolden çıkarak salgına yol açtığına dair teorilerin ortaya çıktığı görülmektedir. 

Daha net bildiğimiz ise, Virüs yayılımını sürdürdüğünden, Çin Komünist Partisinin sırayla şehirleri karantinaya aldığı! Wuhan şehrindeki insanlar kendilerinin gözden çıkarıldığını düşünüyorlar. Çünkü şehir biyolojik olaylara müdahale edecek silahlı askerlerce kuşatılmış durumda. Wuhan'da hükumete karşı sokağa inenlere polis müdahale edip tutukluyor. Wuhan'da motorlu her taşıtın kullanımı yasaklandı. 11 milyonluk şehrin sokakları bomboş. Wuhan'ın ardından 18 şehir daha kapatıldı. Karantina bölgesindeki kişi sayısı 60 milyonu geçti. Bu insanlar için gıda ve hijyenik ürün kıtlığı ciddi sorun. Yeni yıl kutlamalarında kalabalığa girmek istemeyenlerin artması nedeniyle en sönük yeni yılı kutlayan Pekin şehrine de giriş çıkışlar kapatıldı. Şanhay kentinde de birçok toplu etkinlik iptal edildi.

Ancak şehirler kapatılmadan yola çıkan potansiyel taşıyıcı sayısı bilinmiyor. Örneğin ABD'ye 13 Ocak'ta Wuhan'dan gelen bir kadında 11 gün sonra virüs tespit edildi. NY Times haberine göre ABD 'de 22 eyalette 63 kişi virüs yüzünden gözetim altına alınmış. ABD, Çin Hükümeti'nden karantina bölgesinde kalan bin vatandaşını almak için izin istedi. Avrupa'da ise ilk olarak Fransa'da görüldü. Doğu Akdeniz'de herhangi bir vakaya henüz rastlanmadı.

Worldpop.org sitesinde yer alan çalışmaya göre son zamanlarda seyahat eden riskli olabilecek Çinlilerin gittiği yerlerde; ülke içinde Beijing (Pekin) ilk sırada tehdit altında gözükürken, yurtdışında Tayland 2 milyon kişi ile listenin ilk sırasında yeralmakta, Japonya 1.5 milyon ile ikinci, ABD 773 bin ile 6. sırada!

Sorun; Virüsün kotrol dışı kalması ve mutasyona uğraması sebebiyle kitlesel imha aracına dönüşebileceği gerçeği. Bu konuda Çin'e güvenilmediği görülüyor. Zira Çin'in ölü ve vaka sayısını gizlediğine ilişkin ciddi göstergeler var. Başkan Xi, ancak geçen günlerde önceliği virüsün yayılmasına vereceklerini açıkladı.

Ölü sayısının az olduğuna dair Çin verileri nedeniyle acil durum ilan etmeyen Dünya Sağlık Örgütü'nün danışmanlarından olup 15 yıldır Harvard'da görevli Dr Eric Ding, konuyla ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarını açıkladı. Buna göre; Normal gripte 1.28 olan yayılma hızı(R0), 2009 grip salgınında 1.48'e çıkmıştı. 1918'de ortaya çıkıp 1.5 yılda 100 milyona yakın insanı öldüren İspanyol Gribi ise 1.8 yayılma hızına sahipti. Tedavisi olmayan yeni Corana virüsünde ise 1 taşıyıcı 2.6 başka kişiye virüs bulaştırıyor. Üstelik kimse bu virüse karşı bağışıklığa sahip değil. Dünyanın en gelişmiş acil durum analiz enstitüsü olarak geçen yıl Londra'da faaliyete geçen J-IDEA’nın direktörü Prof. Neil Ferguson ise R0 değeri 2.5 olan bir salgının, temas şekillerine bağlı olarak nüfusun % 60 ila % 90'ı arasında bulaşabileceğini, bu yüzden Çin'e ciddi iş düştüğünü söylüyor.

Türkiye, bölgedeki vatandaşlarımıza duyuru yaparak büyükelçilik ile irtibata geçmelerini isterken Sağlık bakanlığı 13 Ocak'ta önlem almaya başladı. Çin'den gelen uçak yolcularının termal kameralarla kontrolden geçirilmesi uygulamasına devam ediliyor. Bu noktada şu bilgiyi verelim; 2019 yılında 430 bin Çin'li turist ağırladık ki toplam gelen turist içindeki payları % 1.0 oldu. Ayrıca geçen yıl Çin'in Türkiye büyükelçisi, "Türkiye'de bulunan Çinli personel sayısı 8 bin" demişti.

Dr Eric dahil bir çok uzmanın ortak öngörüsü, vaka sayılarının çok daha fazla artacağı yönünde. Bir İngiliz araştırma raporunda 10 gün sonrası yani 4 Şubat tarihinde Wuhan'da 200 bin Șangay'da 900 bin ve Pekin'de 800 bin koronavirüs pnömonisi enfeksiyonu olacağı öngörülmüş. Bir başka raporda vaka sayısının Mart ayında milyonu aşacağı öngörülmüş. Bu yüzden uzmanlar, Şubat ayı içinde DSÖ'nün acil durum ilan edeceğini öngörüyor. Vaka sayısını John Hopkins Sağlık grubunun güncel haritasında -ki bu veriler Çin hükümet kaynaklarını esas alıyor- 20 Ocak'ta 278 olan vaka sayısının 7 gün sonra bu sabah 2794 e ulaştığını görüyoruz. Ancak sadece Wuhan'daki sayının çok daha fazla olduğu ve hastanelerin dezenfekte imkanının ortadan kalktığı sosyal medya paylaşımlarında görülüyor. 

Uzmanlar, en ciddi önlemin Çin'den gelen insan ve hayvanların bir süre ülkeye alınmaması olduğunu söylüyor. Kaldı ki Çin Hükümeti seyahat acentalarına ülkeden çıkışı önlemek için tüm yolculukları dün akşam itibariyle iptal etmesi yönünde emir verdi. Filipinlere giden 500 turist Çin'e geri gönderildi. Kazakistan Çin ile olan kara sınırını kapattı.

Ekonomik açıdan şöyle bir durum var: 2002 Kasım'ında Çin'de ilk kez ortaya çıkan SARS virüsü, Nisan 2003'de 25 ülkede etkisini göstermiş ve DSÖ tarafından önemli vaka olarak izlenmiştir. Ancak yıl bitmeden kontrol altına alınmıştı. Çin, 1978-2003 döneminde GSYİH yılda ortalama % 9.5 oranında büyümüştür. 2002'de % 9.1 büyüyen Çin, 2003'de %10 büyümüştür. Dolayısıyla SARS'ın etkisi büyümeyi vurmamıştır. Ancak Yeni Corona virüsü, Çin ekonomisini ciddi ölçüde etkileyebilir. Sokaklar boşalınca, milyonlarca insan karantina altındayken nasıl üretim olacak, nasıl tüketim olacak? Sadece Çin değil yoğun ticaret yaptığı ABD, Kore, Japonya, Avustralya ile işler zora gidebilir. En zor soru da şu: Virüse karşı ilaç bulunana kadar mutasyona uğrayıp yenilenirse, yayılması nasıl durdurulacak? Bu yüzden Dr Ferguson, olayın kontrollü olmaması ihtimalini planlamamız gerektiği uyarısını yapıyor. Yani süreç uzarsa, virüs yayılırsa dünya ekonomisi ciddi köstek yiyebilir. Bu ise finansal piyasalarda ciddi bir riskin gerçekleşmesi olarak görülebilir.  ABD piyasalarında sert satışlar görülürse, sebebi bu olabilir.

Bugün Çinli yetkililer, kuluçka döneminde de virüsün bulaşabildiğini açıkladılar. Global piyasalar haber sonrasında düşüşünü artırdı. Yani ateşi yüksek olmadığı için elini kolunu sallayarak ülkeye giren bir Çinli, 10 gün boyunca insanlara temas ediyor, “şak” diye bir yerde düşene kadar kimse anlamıyor. Bu, işi daha tehlikeli hale sokuyor. Dünya’da birçok ülke gibi Türkiye’nin de Çin’den doğrudan ve aktarmalı gelen yolculara yasak koyması gerekebilir. Çünkü % 1 Çinliden biraz para kazanacağız diye % 99 turisti ve 82 milyon vatandaşı 5 milyon mülteciyi riske atmamak gerekiyor. 2. Dünya Savaşında her yer ateş altındayken ülkeye ateşi sokmayan Türkiye, eğer yeni virüsü ülkeye sokmazsa büyük bir başarı sağlayacağı düşüncesindeyiz.  Aksi halde Allah korusun, İstanbul ve Antalya’da salgının başlaması turizm başta olmak üzere birçok sektörü bozabilir. İstanbul havalimanlarından 2019’da 104 milyon yolcu uçarken bunun sert düştüğünü görebiliriz. Bu riski almamak için yetkililerimizin acilen diğer ülkeler gibi Çinlileri -birkaç aylığına/karşı ilaç bulunana kadar- ülkeye almaması ve tecrite katılması gerekiyor. Zaten Çin de ülkeden çıkışları sınırlarken bizim bu adımı atmamız, haksızlık olmayacaktır.

Dünyada krizler, umursanmayan sorunların büyümesinden sonra ortaya çıkmaktadır. Biz de bugün bu konuya dikkatinizi çekip, riskin farkındalığını artırmak istedik.

Yazımızı Türk Tabipleri Birliği (TTB)'nin uyarısı ile bitirelim: Son 14 gün içinde Çin’e bizzat seyahat etmiş olan veya seyahat etmiş biriyle yakın teması olan kişiler; ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi belirtileri olursa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar.

Sivrice depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa,  iki şehrimizin sakinlerine geçmiş olsun dileriz.

 

Kaynak: Alnus Yatırım
Hibya Haber Ajansı